- info@atayeterdis.com
- Yenimahalle Fatih Cad. No:9A/10 Çayırova/Kocaeli
- Hafta içi: 09.00-19.30 | Cumartesi: 09.00-17.00
Gallery Posts
Ağız ve diş sağlığı, sadece estetik bir gülüşün anahtarı değil, aynı zamanda genel sağlığımızın ve yaşam kalitemizin de en önemli yapı taşlarından biridir. Sağlıklı dişler, doğru beslenmeyi kolaylaştırır, konuşmamızı destekler ve özgüvenimizi artırır. Bu nedenle diş hekimliğinde her branş, farklı ihtiyaçlara cevap verebilmek için özel çözümler sunar. Bu branşlardan biri de çoğu zaman yalnızca diş çekimleriyle ilişkilendirilse de, aslında çok daha geniş bir alanı kapsayan ağız ve çene cerrahisidir.
Ağız ve çene cerrahisi; dişlerin çekilmesinden gömülü diş operasyonlarına, çene kırıklarının tedavisinden kist ve tümörlerin alınmasına, eklem problemlerinden implant cerrahisine kadar pek çok farklı uygulamayı içerir. Yani bu alan sadece “zorlu diş çekimleri” ile sınırlı değildir; ağız, diş, çene ve yüz bölgesini ilgilendiren birçok sorunun tanı ve tedavisinde kritik bir rol üstlenir. Gelişen teknolojiler ve modern cerrahi yöntemler sayesinde, ağız ve çene cerrahisi günümüzde hastalara hem daha konforlu hem de daha hızlı iyileşme süreçleri sunmaktadır.
Ağız ve çene cerrahisi, diş hekimliğinin en kapsamlı ve özel alanlarından biridir. Basit bir tanımla; ağız, diş, çene ve yüz bölgesinde ortaya çıkan sorunların cerrahi yöntemlerle teşhis ve tedavisiyle ilgilenir. Ancak bu alanı yalnızca “zor diş çekimleri” ile sınırlamak doğru olmaz. Ağız ve çene cerrahisi, gömülü dişlerin çıkarılmasından çene kırıklarının onarılmasına, implant operasyonlarından kist ve tümörlerin alınmasına kadar oldukça geniş bir yelpazeyi kapsar.
Bu alanda uzmanlaşmış hekimler, sadece fonksiyonel sağlığı değil, aynı zamanda estetik görünümü de gözeterek çalışır. Çünkü çene yapısı ve dişler, hem çiğneme ve konuşma fonksiyonları hem de yüz estetiği açısından büyük öneme sahiptir. Örneğin, çene eklemindeki rahatsızlıkların tedavisi, hastanın günlük yaşam kalitesini doğrudan etkilerken; implant operasyonları ya da çene kemiklerine yapılan düzeltmeler, hem sağlıklı bir ağız yapısı hem de estetik bir gülüş kazandırır.
Ağız ve çene cerrahisi oldukça geniş bir uygulama alanına sahiptir ve birçok farklı sorunun çözümünde devreye girer. Bu branşta en sık yapılan işlemleri şöyle özetleyebiliriz:
Özellikle 20 yaş dişleri, çene yapısında yeterli alan olmadığı için gömülü kalabilir. Bu durum ağrıya, enfeksiyona ya da diğer dişlerde çapraşıklığa yol açabilir. Cerrahi yöntemlerle bu dişler güvenli ve konforlu bir şekilde çıkarılır.
Sadece basit diş çekimleri değil, kökleri kırık olan veya derinde gömülü bulunan dişlerin alınması da ağız ve çene cerrahisinin görevleri arasındadır.
Eksik dişlerin yerine titanyum vidalar yerleştirilerek yapılan implant operasyonları bu alanda en çok uygulanan işlemlerden biridir. İmplantlar, hem görünüm hem de kullanım açısından doğal dişlere en yakın çözümdür.
Çene kemiklerinde ya da yumuşak dokularda ortaya çıkan kistler, tümörler ve enfeksiyon odakları cerrahi yöntemlerle temizlenir, böylece sağlıklı doku korunmuş olur.
Kazalar ya da darbeler sonucu oluşan çene kırıkları, bu branşın uzmanlık alanıdır. Çene kemikleri titizlikle onarılarak hem fonksiyon hem de estetik açıdan sağlıklı hale getirilir.
Doğuştan ya da sonradan gelişen çene yapısı bozuklukları, hem estetik hem de çiğneme fonksiyonları üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Ortognatik cerrahi sayesinde çene kemikleri yeniden şekillendirilerek doğru pozisyona getirilir.
Çenenin açılıp kapanmasında kısıtlılık, eklemden gelen sesler ya da çene kayması gibi problemler de ağız ve çene cerrahlarının ilgilendiği konular arasındadır.
Gömülü dişler, genellikle 20 yaş dişlerinde karşımıza çıkan ve çene kemiği içinde ya da diş etinin altında tam olarak süremeyen dişlerdir. İlk bakışta büyük bir sorun gibi görünmeyebilir; fakat zamanla hem ağız sağlığını hem de genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. İşte bu noktada ağız ve çene cerrahisinin önemi devreye girer.
Gömülü dişler, çene kemiğinde baskı yaparak şiddetli ağrılara, çene ekleminde zorlanmaya ve hatta diğer dişlerde kaymalara yol açabilir. Ayrıca, dişin etrafında oluşabilecek enfeksiyonlar ağız kokusu, şişlik, çiğneme güçlüğü ve ciddi iltihaplanmalara sebep olabilir. Daha da önemlisi, gömülü dişlerin çevresinde kist ya da tümör oluşma riski vardır. Bu nedenle gömülü dişlerin ihmal edilmemesi gerekir.
Cerrahi müdahale, gömülü dişlerin güvenli bir şekilde çıkarılmasını sağlayarak hem mevcut problemleri ortadan kaldırır hem de ileride oluşabilecek daha büyük sorunların önüne geçer. Uzman bir çene cerrahı tarafından yapılan bu işlem sayesinde çevredeki dokular korunur, enfeksiyon riski azaltılır ve ağız sağlığı uzun vadede güvence altına alınır.
Kısacası, gömülü dişlerin yalnızca bir ağrı kaynağı olmadığını; doğru zamanda, doğru cerrahi müdahale ile ağız sağlığımızı korumanın en önemli adımlarından biri olduğunu unutmamak gerekir.
Cerrahi işlemler sonrasında iyileşme sürecinin hızlı ve sorunsuz ilerlemesi için bazı noktalara dikkat etmek gerekir:
İlk 24 saat sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.
Operasyon bölgesine buz uygulanarak şişlik azaltılabilir.
Sigara ve alkol tüketiminden uzak durulmalıdır.
Hekimin önerdiği ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.
Dikişler varsa, belirtilen tarihte kontrol için hekime gidilmelidir.
Bu kurallara uyulduğunda iyileşme süreci daha rahat ve hızlı geçer.
Kliniğimizde ağız ve çene cerrahisi işlemleri, modern ekipmanlarla ve alanında uzman hekimler tarafından uygulanmaktadır. Amacımız yalnızca sorunu çözmek değil, hastalarımızın tedavi sürecini konforlu bir şekilde tamamlamasını sağlamaktır.